Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen Felsefe Günleri, bu ay Prof. Dr. Kurtul Gülenç’in “Hegel’den Marx’a Özgürlük” başlıklı söyleşisiyle devam etti. Boğaziçi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Etkinliğe Sarıyer Belediye Başkanı M. Oktay Aksu, eşi Demet Aksu, Belediye Başkan Yardımcısı Sergül Doğan, Kültür İşleri Müdürü Filiz Coşkun ve çok sayıda Sarıyerli katıldı.
Hegel ve Marx’ın özgürlük kavramı üzerine düşüncelerinin karşılaştırmalı olarak ele alındığı söyleşide. Hegel’in, aklı temel alarak özgürlüğü bireyin kendini gerçekleştirme süreci olarak gördüğü vurgulanırken, Marx’ın ise özgürlüğü ekonomik ve toplumsal koşullardan bağımsız düşünmenin imkânsız olduğu bir bağlamda ele aldığı belirtildi. Hegel’de bireyin özgürlüğü akıl ve tarihsel süreçle bağlantılıyken, Marx’a göre kapitalist sistem içinde özgürlüğün sürekli tehdit altında olduğu ve ancak kolektif bir dönüşümle sağlanabileceği ifade edildi.
“ÖZGÜRLÜK İÇİN ZORUNLU OLANIN ÖTESİNDE MÜCADELE ETMELİ”
Hegel, özgürlüğün ancak devlet ile sağlanabileceğini savunurken, Marx, devletin artık evrensel aklı temsil etmediğini savunuyordu. Hegel’e göre bireyin kendine kendine yetmesi ve yönetmesi yani otonomi kavramı öne çıkarken, Marx, kapitalizmin bireyi köleleştirdiği fikri üzerinde duruyordu. Marx’a göre liberalizm ise sadece bir kesimin haklarını korumayı öngörüyordu ve dolayısıyla post-kapitalist bir topluma ihtiyaç, özgürlük için zorunlu olanın ötesinde mücadele etmek gerekiyordu. Söyleşide, tarihsel süreç içinde özgürlüğün dönüşümü tartışılırken, modern dünyada bireyin karşılaştığı özgürlük sorunlarına da değinildi. Özellikle teknolojik gelişmelerin ve bireyselleşme süreçlerinin özgürlük üzerindeki etkileri gündeme getirildi.
Sarıyer Kültür İşleri Müdürü Filiz Coşkun’un, söyleyişi gerçekleştiren Prof. Dr. Kurtul Gülenç’e zeytin fidesi takdim ettiği söyleşi soru ve cevapların ardından sona erdi.
