Bir devlet, bünyesinde barındırdığı millet ile varlığını sürdürür. Milleti; farklı fikirlerde, yaşantılarda ve hatta inançlarda olan insanlar topluluğu meydana getirir. Siyasi ve ekonomik olarak kutuplaşmış, birbiriyle barışık olmayan bir millet, devletini yaşatamaz. İktidarı elinde bulunduranlar ya da iktidar gücünü arkasına alan yönetimler, toplumu kutuplaşmış hale getirirlerse buna demokratik bir hukuk devleti denmez; kabile, monarşi ya da tek adam yönetimine dayalı bir devlet denir.
Bir süredir yaşanan gelişmeleri ulusal düzeyde değerlendirmeyi başka yazılara bırakalım. Bu yazımızda ise, kutuplaşan siyasetin kirli kurgularının Bayrampaşa'ya yansımaları üzerinde duralım.
Dün kaleme aldığımız "Habercilik Üzerine Birkaç Söz: Kurulan Tuzakları Bozduk" başlıklı editör yazımız üzerine, haberciliği ve yorumculuğu yanlış anlayan bazı kişilerin yine özelden saldırılarını görüyoruz. Özellikle bir kişi var ki, önüne gelene; belediye başkanına, meclis üyelerine ve bize saldırıp tehdit ediyor.
Öncelikle bir kez daha belirtmek isterim ki, Bayrampaşa Gündem Gazetesi 18 yıldır haber ayrımcılığı yapmamıştır. Her zaman doğrunun yanında olmaya çalıştı. Bir konu hakkında bilgi veya belgesi olmadan haber ya da yorum yayımlamadı. Konunun muhataplarının hukuk ve ahlak sınırları içindeki açıklamalarını yayımladı.
Bugünlerde "Kaçak Cafe" konusu gündemde. Bu konuyu mecliste soru önergesiyle ilk dile getiren AK Parti Grubu oldu, "Burası Kaçak mı?, Kim İzin Verdi, Kimler Ortak?" başlığıyla ilk haberi yapan ise Bayrampaşa Gündem Gazetesi olmuştur. Soru önergesi ve haberin ardından belediye olaya müdahale etti. Yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye başvuranlar, Kaçak Cafe'yi yapanlar; ki bunlar muhtemelen şimdi sağa sola tehditler savuran kişilerdir. Mahkeme yıkım kararı verdi. İki meclis üyesinin istifası sonrasında Kaçak Cafe ile ilgili tutarsız açıklamalar yapan ve belediyenin resmi belgelerini paylaşanlar da onlardır. İstifaların gerekçesinin "rant" olduğunu araştırmacı gazetecilik örneğiyle ortaya koyan ise Bayrampaşa Gündem Gazetesi olmuştur.
Bu süreç bu şekilde işledi.
Konunun muhataplarına sesleniyoruz! Sağa sola saldırmak yerine, elinizde belgeniz varsa hukuk ve ahlak kuralları çerçevesinde açıklamanızı yapın; biz onu da yayımlarız ve kararı kamuoyu verir.
Önceki yazımızda da söyledik: BAYRAMPAŞA GÜNDEM GAZETESİ hiçbir kurum, kuruluş ve kişinin bülteni değildir. Her kesime kapısı açık olan bir gazetedir.
Kaçak Cafe olayı, bir rant uğruna kurulan bir oluşum ve tuzak olarak görülse de, gelişen süreçte kirli siyaseti de içinde barındırdığı ortaya çıkmıştır.
İddialar o denli büyük ki, meclis üyeleri üzerinde bir çalışma yapıldığı, onlara teklifler ve tehditler yapıldığı bizzat kendileri tarafından dile getiriliyor. Bu kirli siyaset, sadece Kaçak Cafe için oluşan birkaç kişiyle sınırlı kalmayıp, etki alanını genişletmeye başlamıştır.
İstifa ederek kendilerini ortaya koyan meclis üyelerinin yanı sıra, Bayrampaşa'nın tanımadığı bir AK Parti milletvekili, AK Parti Bayrampaşa yönetimlerinde bulunmuş bazı isimler ve geçmişte meclis üyeliği sırasında net bir duruşu olmayan bir muhtar gibi kişiler de bu durumun içinde yer almaktadır. Şimdilik isimler üzerinde durmayacağız; ancak iddia edildiği gibi kirli siyaset devam ederse, bu isimlerin üzerinde durmaya değecektir.
Kamuoyunda dolaşan iddialara göre amaç; önce mecliste, ardından olası bir operasyonla Belediye Başkanı Hasan Mutlu'nun görevden alınması ve belediye başkanlığının ele geçirilmesidir.
Eğer iddia edildiği gibi böyle bir düşünce varsa ki, bunu kesinlikle önermiyoruz, çok kirli ve ahlak dışı bir siyaset mühendisliği yapılmış olur. Tabii zaman gösterecek. İstifa eden meclis üyelerinin gerekçesi belli. Bundan sonra meclis üyeleri istifa eder, bağımsız veya başka bir partiye girerlerse, bu iddiaların doğruluğu ispatlanmış olur. Bu kara lekeyi de kimse üzerinden silemez.
Buradan, samimiyetine güvendiğimiz AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Mehmet Acar'ın, böyle bir çalışma varsa derhal önüne geçmesi gerektiğini belirtmek isteriz.
Böyle kirli siyaset kimseye yaramaz. Herkesin birbirini tanıdığı, selamlaştığı ve kucaklaştığı Bayrampaşa'ya kutuplaşma ve düşmanlık gelirse yazık etmiş oluruz.
Geçtiğimiz gün, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde bir araya geldik. Ülkemize karşı yapılan hain kalkışma sonucunda şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu; o gün, bir milletin yeniden ayağa kalktığı gün olarak tarihe geçti. Dolayısıyla, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak da milli günler arasına girmiştir.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla önce Bilal-i Habeşi Camii'nde Kur'an-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Bu programda herkesim oradaydı. Bu ülke için can verenlere minnettarlığımızı gösterdik. Ancak dualar içinde, bu ülkeyi küllerinden yeniden dirilten, bu ülkenin kurucuları Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını anmamak nasıl bir anlayıştır, anlam veremedik. Kuruluştan sonraki dönemlerinde siyaseten eleştirebilirsiniz; ancak Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 1919'da Milli Mücadele'yi başlatmasalar ve küllerinden yeniden bir ülke, bir devlet var etmeselerdi, biz 15 Temmuz'u da göremezdik.
Ulusal iktidarın gücünü arkasına alarak, devlet töreni niteliğindeki bu alana AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilatı'na ait yüksek volümlü ses aracının girmesi, bu nasıl bir demokrasi ve milli birlik anlayışıdır ki, doğru bir hareket olmamıştır. Devlet töreninde diğer siyasi parti yöneticileri de oradayken, AK Parti İlçe Başkanı ve MHP İlçe Başkanı'nın adlarının kendi siyasi programlarıymış gibi ses aracından anons edilmesi abesle iştigal bir durumdu. Alana girenlerin, belediye için "Mülkün sahibi geldi" gibi söylemlerde bulunması, milli birliğe saplanan bir hançer olmuştur. Bu davranış, kutuplaşmanın ve kirli siyasetin ta kendisidir.
Bayrampaşa'da göreve geldiği günden beri halkın içinde yaptığı çalışmalarla gönüllerde taht kuran, Bayrampaşa'nın kıymetli Kaymakamı Abdullah Çiftçi'ye sesleniyoruz: Şehit ailelerine çiçek ve plaket verirken, bir ilçenin seçilmiş belediye başkanını da yanınıza almanız, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'ne yakışan şık bir hareket olurdu. İnanıyoruz ki siz bunu siyasi bir amaçla yapmadınız; ancak bu durum öyle algılandı ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'ne yakışmadı.
Burada Bayrampaşa Gündem Gazetesi olarak yapmak istediğimiz, kimseyi korumak veya yermek, suçlamak değil; uyarı görevimizi yerine getirmektir. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, farklı fikirlere sahip olsak dahi aynı mekanları kullanan bir toplumuz. Demokrasiyi, adaleti, ahlakı tüm toplum için istemek zorundayız. Yöneticilerin icraatlarını eleştirdiğimiz gibi, onlara karşı yapılan bir haksızlık veya tuzak varsa, onları savunmak da bizim görevimizdir.
Bizim görevimiz sadece etkinlik haberi yapmak değil; demokrasi ve milli birliğimiz için uyarıcı bir görevimizin olduğu bilinci içindeyiz.
